Skip to content Skip to footer

Yabancılar Hukuku Nedir? Türkiye’deki Uygulama Alanları Nelerdir?

Yabancılar Hukuku, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan kişilerin Türkiye’deki hukuki durumlarını düzenleyen hukuk dalıdır. Bu kapsamda oturma ve çalışma izinlerinden, sınır dışı işlemlerine, mülteci haklarından vatandaşlık başvurularına kadar pek çok konu yer almaktadır. Özellikle son yıllarda Türkiye’nin uluslararası göç rotasında önemli bir durak haline gelmesi, bu alandaki hukuki süreçlerin daha da önem kazanmasına neden olmuştur.

Türkiye’de yabancılar hukuku; 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu ve ilgili yönetmeliklerle düzenlenmiştir. Uygulamada ise İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı bu işlemleri yürütür. Türkiye’ye gelen her yabancı, geliş amacına uygun olarak yasal statüsünü belirlemekle yükümlüdür. Bu nedenle, hukuki süreçlerin doğru bir şekilde yürütülmesi için uzman bir avukatla çalışmak büyük önem taşır.

Türkiye’de Oturma İzni Türleri ve Başvuru Süreçleri

Yabancıların Türkiye’de yasal olarak kalabilmeleri için almaları gereken temel izin, oturma iznidir. Oturma izni, Türkiye’de kalış süresine ve amacına göre farklı türlere ayrılır: kısa dönem, aile, öğrenci ve uzun dönem ikamet izinleri bunların başlıcalarıdır.

Kısa Dönem Oturma İzni, en yaygın tercih edilen türdür. Türkiye’de gayrimenkul sahibi olanlar, ticari faaliyette bulunanlar veya turistik amaçlı uzun süre kalmak isteyen yabancılar tarafından alınabilir. Başvurular Göç İdaresi Müdürlükleri üzerinden online olarak yapılır ve genellikle randevu sistemiyle yürütülür. Gerekli belgelerin tam ve doğru bir şekilde sunulması başvurunun olumlu sonuçlanması açısından kritiktir.

Aile Oturma İzni, bir Türk vatandaşıyla evli olan yabancılara veya Türkiye’de oturma izni bulunan bir yabancının eşine ve çocuklarına verilir. Öğrenci Oturma İzni, Türkiye’deki üniversitelerde eğitim gören yabancılar içindir. Uzun Dönem Oturma İzni ise en az sekiz yıl kesintisiz şekilde yasal olarak Türkiye’de ikamet eden yabancılara verilir.

Türkiye’de Çalışma İzni Almak: Şartlar ve Süreç

Yabancıların Türkiye’de yasal olarak çalışabilmeleri için çalışma izni almaları gerekir. Çalışma izni, hem işveren hem de yabancı açısından çeşitli yükümlülükler getirir. Bu izinler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından değerlendirilip sonuçlandırılır.

Başvuru iki şekilde yapılabilir: Türkiye’den doğrudan başvuru ve yurt dışından konsolosluk aracılığıyla başvuru. Doğrudan başvuru, hâlihazırda geçerli bir ikamet izni olan yabancıların işverenleri tarafından yapılır. Konsolosluk başvuruları ise yurt dışındaki yabancıların Türkiye’deki bir işverenle anlaşması sonrasında gerçekleştirilir.

İzin alınmadan yapılan çalışmalar, hem işverene hem de yabancı çalışana ciddi idari para cezaları getirebilir. Ayrıca, kaçak çalışmanın tespit edilmesi durumunda sınır dışı işlemi de uygulanabilir. Bu yüzden başvuruların profesyonel destekle yapılması büyük avantaj sağlar.

Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığına Geçiş Süreci

Yabancılar, belirli şartları yerine getirdiklerinde Türk vatandaşlığına geçebilir. Bu süreç, doğrudan başvuru, evlilik yoluyla vatandaşlık ve istisnai vatandaşlık olmak üzere üç ana başlık altında incelenebilir.

Doğrudan başvuru yoluyla vatandaşlık kazanmak isteyen bir yabancının, en az beş yıl kesintisiz olarak Türkiye’de ikamet etmesi, Türkçe konuşabiliyor olması, kamu düzeni ve güvenliği açısından tehdit oluşturmaması gerekmektedir.

Evlilik yoluyla vatandaşlıkta ise bir Türk vatandaşıyla en az üç yıl evli kalmak ve evliliğin gerçek olduğunun tespit edilmesi şarttır. Sadece formalite gereği yapılan evlilikler başvuru reddiyle sonuçlanabilir.

İstisnai vatandaşlık ise Türkiye’ye ekonomik, kültürel ya da bilimsel katkıda bulunan kişiler ya da yatırım yoluyla vatandaşlık kazanmak isteyen yabancılar için uygulanır. Bu kapsamda 400.000 USD tutarında taşınmaz alımı ya da 500.000 USD sermaye yatırımı gibi ekonomik kriterler söz konusudur.

Sınır Dışı ve Giriş Yasağı Kararları: Hukuki Haklar ve İtiraz Yolları

Yabancıların sınır dışı edilmesi, kamu düzenini, sağlığını ve güvenliğini tehdit eden durumlarda uygulanabilir. Kaçak çalışma, vize ihlali, oturma izni süresinin aşılması, adli suçlara karışma gibi durumlar sınır dışı kararına gerekçe oluşturabilir.

Sınır dışı kararı alınan yabancı, kararın kendisine tebliğ edilmesinden itibaren 7 gün içinde idare mahkemesine başvurarak itiraz edebilir. Bu süreçte yabancı kişi, genellikle Geri Gönderme Merkezlerinde tutulur. Ancak başvurunun değerlendirilmesi tamamlanana kadar sınır dışı işlemi genellikle askıya alınır.

Giriş yasağı ise sınır dışı edilen yabancının belirli bir süre boyunca Türkiye’ye giriş yapamaması anlamına gelir. Bu süre genellikle 1 yıl ile 5 yıl arasında değişir. Ancak eğer sınır dışı edilme kararı itiraz üzerine iptal edilirse giriş yasağı da ortadan kalkabilir.

Mültecilik ve Uluslararası Koruma Statüleri

Türkiye, coğrafi sınırlama uygulayan ülkelerden biridir. Bu nedenle, sadece Avrupa’dan gelen başvuru sahipleri mülteci statüsü alabilir. Diğer ülkelerden gelenler ise şartlı mülteci, ikincil koruma ya da geçici koruma statüsü altında değerlendirilir.

Suriye vatandaşları büyük oranda geçici koruma kapsamında işlem görmektedir. Bu statü sahipleri, belirli bölgelere kayıtlı olmakla birlikte, devletin sunduğu sağlık, eğitim ve barınma hizmetlerinden faydalanabilirler.

Mülteci başvuru süreci, oldukça hassas ve detaylı bir hukuki süreçtir. Başvurunun reddedilmesi durumunda idari ve adli itiraz yolları açık olmakla birlikte, çoğu zaman profesyonel hukuki destek alınması sürecin olumlu sonuçlanması için hayati önemdedir.

Yabancılar Hukukunda Avukat Desteğinin Önemi

Yabancılar Hukuku, sık değişen mevzuatlar, karmaşık başvuru süreçleri ve idari prosedürlerle dolu bir alan olduğundan, uzman bir yabancılar hukuku avukatından destek almak çok önemlidir. Yanlış belge sunumu, sürelerin kaçırılması veya prosedür hataları başvuruların reddine ya da sınır dışı edilmeye kadar uzanan ciddi sonuçlara yol açabilir.

Avukatlar, hem başvuru öncesi doğru stratejiyi belirler hem de olumsuz bir durumla karşılaşıldığında etkili bir şekilde itiraz sürecini yürütür. Vatandaşlık, çalışma izni, ikamet izni veya mültecilik gibi konularda hak kaybı yaşamamak için bu alanda tecrübeli bir hukuk bürosuyla çalışmak faydalı olacaktır.